Girenin çıkanın hesabını en ayrıntılı yaptığımız yer cebimizdir. Cep telefonumuzun veya taşınabilir internet aygıtımızın (artık adına ne diyorsanız ondan) işletim sisteminin ne olduğu ve ileride ne olacağı üzerine konuşmamız gerekiyor. Çok ciddiyim.
En güncel Windows Mobile görüntüleri. Bu arayüzün bedeli ağır olabilir.
Cep telefonlarındaki işletim sistemleri, akıllanan avuç içi aygıtların artmasını sağlarken en minik aygıtlara bile bize yardım edebilecek yetenekler sağladı. Özellikle de internet üzerinden çalışan hizmetlerde sınır tanımaz olduk. Piyasayı taşıyanlar ise Microsoft’un Windows Mobile’ı ve Nokia’nın çoğunluğuna sahip olduğu Symbian. iPhone demeyin, iPhone çok küçük bir pazar payına sahip; zira 300-400 liraya satılan ürünlerde bile Symbian veya WinMo görmek mümkünken iPhone’un fiyatı onu ayrı bir sınıfa taşıyor. Evet çok satıyor ama üzerine, ürünü kırmadan kendi yazılımınızı yükleyebileceğiniz şeylerden bahsediyoruz.
HP iPaq 514 Voice Messenger: Sudan ucuz WinMo Smartphone.
Genel bir değerlendirme yapacak olursa, Symbian’ın uygulama bolluğu ve uyumluluğu konusunda başarılı olduğunu, Microsoft’un Windows Mobile işletim sistemi ise var olan Windows temelli sistemlerle işlevsel olarak bütünleşme konusunda ileri bir düzeyde varlığını sürdürdüğünü söyleyebiliriz. Elbette Microsoft tarafından sunulan bütünleşme kolaylığı tamamen marka bağımlı izlemler uygulayan kişi ve kurumlar tarafından çok iyi biçimde kullanılabilirken Nokia, açık platformu sayesinde her türlü alanda kendisini gösteriyor. Aynı zamanda işin performans kısmını son kullanıcı açısından değerlendirdiğimizde ciddi bir üstünlük ortaya çıkıyor.
Windows: Güçlü ve zayıf yönler
Microsoft’un Windows Mobile işletim sistemi kullanıcılara alışıldık bir arayüz ve masaüstünde kullanılan sistemle iyi bir eşitleme imkanı sunuyor. Tabii burada başka eşitleme tekniklerinin çok da iyi çalışmayabileceğini düşünebiliriz. Örneğin, aslında standart olması gereken VCF dosyalarını herhangi bir Symbian telefondan Outlook veya Windows’lu cep telefonuna atmaya çalışırsanız dosyalardaki dil UTF-8 olmasına rağmen karakter bozulmaları göreceksiniz. Bu çok rahatsız edici bir durum.
Windows Mobile’da en büyük sıkıntılardan bir diğeri ise donanımsal yapı. Eğer Smartphone sistemini kullanan değil bildiğimiz tam WinMo deneyimini yaşamak istiyorsanız pil çok hızlı bittiğini görecek, hayatı pil doldurma beşiğinde (cradle) yaşadığınızı fark edeceksiniz. Bunun nedeni, WinMo kullanan ürünlerin bilgisayarlardan tanıdığımız bellek (RAM) sistemini kullanıyor olması. Bu sebeple pil sürekli olarak hızlıca boşalıyor ve bunu benzer seviyedeki farklı sisteme sahip telefonlara göre daha da hızlı biçimde yapıyor.
ARM şirketinin kurucu ekibi. Poz biraz dizi ekibine benziyor.
Donanımsal sorunlardan birisi de genellikle WinMo için üst seviye işlemcilerin tercih edilmesi. ARM işlemcilere uygun şekilde üretilen WinCE’den bu yana bu pek değişmedi.Sadece frekansa bakıp aldanmayın, zira farklı üreticilerden gelen benzer performansa sahip ama farklı mimariler sebebiyle ayrı frekanslarda çalışan işlemciler mevcut. Önemli olan performans ve pil ömrü değerlerinin işi çizelgeye vurduğunuzda ters yönde hareket ettiği gerçeği.
Symbian’da işler nasıl yürüyor?
Bütün bu WinMo sıkıntısına Symbian’ın cevabı, RAM gibi kullanılan flash bellek benzeri yongalar ve daha kararında kullanılan işlemciler. Symbian, herhangi bir masaüstü sisteme benzeme veya benzer bir yapılanma kullanma zorunluluğuna sahip olmadığı için bu alanda öne çıkıyor.

Symbian’ın geniş ekran için değiştirilmiş biçimdeki alışıldık
S60 sistemi en son 5800’da kendisini gösterdi.
Zamanında Nokia 5800 Xpressmusic için yapılan odak topluluk (focus group) çalışmasında, Nokia’nın kendi ağzından bu telefonda en iyi işlemciyi değil, bu tür telefonlara göre oldukça mütevazı bir işlemcinin kullanıldığını öğrenmiştim. Şimdi işlemcinin tam modelini hatırlamıyorum, ama 5800 Xpressmusic’in zamanının Nokia’lar içinde kullanılan en güçlü işlemcileri barındıran N95 8 GB ve E90 Communicator’dan daha aşağı bir çoklu ortam desteği sağlamadığını söylemeliyim. Nasıl olduğunu işin uzmanları daha iyi açıklayabilir ama bir şekilde Nokia ve Symbian kullanan üreticiler donanımsal olarak aynı temelde buluşmasa da yüksek ölçüde uyumlu yazılımları kullanabiliyorlar.
Maemo durmaz çağlar!
Şimdi Nokia’yı sürekli Symbian’ın tek sahibiymiş gibi anıyor olmam bana kötü gözle bakılmasına sebep olabilir ama gerçekçi olalım: En yüksek kullanım ve en yüksek hisse oranı, Symbian’ın kaderini Nokia’nın tayin etmesini kaçınılmaz hale getiriyor. Şimdi bir koltukta iki karpuz dönemi de başlıyor. Zira Nokia Symbian’ın yanında Maemo konusunda da adımlar atıyor.
Maemo’nun açılış sayfası. Düzenlenebilir programcıklara dikkat.
Maemo dediğimiz şey, Nokia’nın bir GNU/Linux uyarlaması ve taşınabilir internet aygıtları (PID) için özelleştirilmiş bir çekirdek üzerinde geçtiğimiz yıllarda satın aldığı ve en yeni telefonlarında da Symbian içinde değerlendirdiği Qt kütüphanelerini çalıştırarak yüksek görsel ve işlevsel deneyim hedefleyen bir işletim sistemi. Uzun bir cümle oldu ama bir solukta ne olduğunu anlatmak istedim.
Maemo ile önümüzdeki yıllarda Symbian’ın konumlandırması konusunda da çeşitli değişimler olması mümkün. Şimdilerde Nokia’nın Symbian destekli S60 sistemi, ucuz seride S40 olarak vücuda geliyor ve telefonlar işletim sistemi niteliklerini kaybetmeye başlayarak Java üzerinden bazı yazılımlar çalıştırmaya başlıyorlar.
Ama N97, Symbian kullanmıyor muydu, demeyin.
Programcık mantığının arkasında Maemo’da da kullanılan Qt var.
Maemo’nun yeterince gelişmesiyle birlikte S40’ın yerini alacak olan Symbian, en tepe olarak yerleşecek gelişmiş aygıtlar haricinde tüm ürünlerde kendisini gösterebilir. Açıkçası işlevsiz, sadece kısa mesaj ve arama işlevlerine sahip ürünlerin iyice azınlığa düşmesi çok da kötü değil, özellikle de artık yıllar içinde epey olgunlaşmış bir Symbian daha çok kişiyle tanışacaksa.
氣